-
1 sülük gibi
прили́пчивый, как пия́вка -
2 sülük gibi
adj. like a limpet -
3 sülük gibi yapışmak
v. cling to smb. like a bur -
4 sülük gibi yapışmak
to cling like a leech -
5 sülük
sülük gibi fig wie eine Klette -
6 sülük
-
7 sülük
1. leech. 2. tendril (of a vine). - gibi (unpleasant person) who sticks to one like a leech, very pertinacious. - tutunmak to bleed oneself using leeches, leech oneself. -
8 cling to smb. like a bur
v. sülük gibi yapışmak -
9 like a limpet
adj. sülük gibi, yapışkan -
10 stick like a leech to smb
n. sülük gibi yapışmak -
11 cling to smb. like a bur
v. sülük gibi yapışmak -
12 like a limpet
adj. sülük gibi, yapışkan -
13 stick like a leech to smb
n. sülük gibi yapışmak
См. также в других словарях:
sülük gibi — çok sırnaşık, yapışkan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
sülük — is., ğü, hay. b. 1) Sülüklerden, tatlı sularda yaşayan, vücudunda yirmi iki sindirim kesesi olduğu için bir kezde ağırlığının sekiz katı kan emebilen, halk arasında bazı kan hastalıklarının tedavisinde yararlanılan hayvan (Hirudo medicinalis) 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vıcırdamak — nsz 1) Serçe gibi kuşlar ötmek 2) Böcek kıvıl kıvıl oynaşmak, hareket etmek İçeride aynanın önünde kavanozda vıcırdayan sülük sürüsünü seyredersiniz. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
zincir — is., Far. zencīr 1) Birbirine geçmiş bir sıra metal halkadan oluşan bağ 2) Art arda gelen şeylerin oluşturduğu dizi Otomobillerin bitmez tükenmez zinciri üzerinden geçiyor. A. İlhan 3) Taşıtların kar veya buzda kaymaması için tekerleklerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük